NEDEN FARKLIYIZ ?
Biz bu işi “İŞ” belledik de ondan..
Kıymetli futbolseverler merhaba,
İçimizde yetişen “Evlatlarımız” 20 yaşındaki Çağlar Söyüncü ve 19 yaşındaki Cengiz Ünder’in bu hafta başında A Milli formayla Moldova maçında başarılı olmaları ve Ümit, U19 ve U17 Milli takımlarımızda “Evlatlarımız”ın yer alması sonrası, daha çok bizi "tam" takip etmeyenlerden gelen "Neyi farklı yapıyorsunuz?" gibi sorularla karşılaştık..
Biz de dilimiz döndüğünce anlattık;
Herkesin yaşamı kendine.. Herkesin yaşam görüşü de kendine.. Herkesin kendi kararıdır, saygı duyarız..
Biz kendimize bakıyoruz : 50 yaşımıza kadar bu topraklardan aldık, 50 yaşımızdan itibaren bu topraklara geri veriyoruz..
Ülkemizde profesyonel futbol kulüpleri A takımlarının hafta sonu galibiyetine odaklı bir yönetim içindeler..
Yani onlar A takımları için “varlar”.. Biz ise Bu Toprakların Çocukları için “varız”..
Yani onlar “Bugün”ü yaşamayı seçmişler, biz ise “Yarın”ları..
“Bizim asıl işimiz Futbol Gençlik Geliştirme’dir, A takımımız gençlerimizin vitrini olsun diye vardır..”.. desek de, işin tam içinde olmayanların anlaması zor oldu..
Daha anlaşılır olması için biraz daha açayım, kapımız herkese açık, isteyen gelir gözleriyle görür, elleriyle değer, hisseder..
- Neden farklıyız ? ;
1. İnsan Sevgisi :
Bu işin merkezinde İnsan Sevgisi var.. İnsanı, dolayısıyla çocuğu sevmek, onlara hoş görülü olmak, onların büyüdüklerini görmek, hissetmek.. Bütün bunlardan keyif almak çok önemli bir duygu..
2. İşin Felsefesi :
Bu toprakların çocuklarına güvenmek.. A takımımızda yabancı oyuncu oynatmayarak, onlara olan güvenimizi ispatlıyor olmak..
3. Futbolun bir Meslek olduğu Bilinci :
Ülkemizin üretim tarafında en büyük sorunu, Mesleksizlik !.. “Meslek” bilincini “Evlatlarımız”ın beyinlerine adeta kazıyoruz, devamlı olarak işliyoruz..
Futbol izleyenler için bir oyundur. Ama sahada oynayanlar için bir “Meslek”’tir. Hem de fiziğe dayalı zor bir meslektir..
Bu mesleğin gereklerini yapanlar, 35’li yaşlarda başlayan “emeklilik” yaşamlarında rahat ederler..
Sahada duygularını ve endişelerini arka plana atmayı becerenler, akıllarını ve Allah’ın onlara verdiği doğal yeteneği kullanmayı bilenlerin, yaşamdan yırtacağını öğretmeye çalışıyoruz..
4. Futbolu Öğretenleri Seçim kriterlerimiz :
Antrenörlerimizi titizlikle seçiyoruz.. Eski futbolculuktan gelme alışkanlıklarını kırabilecek yapıda “Eğitimci Antrenörler” ile çalışıyoruz..
10 kriterimiz var ; 1. “İnsan Sevgisi” 2. “Uyum” 3. “Sabır” 4. “Çok Çalışmak” 5. “Yenicilik” 6. “Yeniliğe Açık Olmak” 7. Paylaşımcı Olmak 8. Altınordu Felsefesi’ne Bağlılık 9. Düzgün Yaşam 10. Fit olmak.
5. Oyuncu İzleme ve Seçim koşullarımız :
Sportif ve atletik özelliklerin yanı sıra, çocuğun yetiştiği Aile Yapısı’na ve kişisel özelliklerine çok önem veriyoruz. Oyuncu seçiminde Saha Dışı Birinci Kriterimiz “Uyum”..
“Sosyalleşme” yolunda “Uyum” sağlayamayan, yani “Birlikte Yaşam”, “Arkadaşlık”, “Paylaşmak” ve “Yardımlaşmak” özellikleri zayıf kalan ve değiş(e)meyen gençlerimizle yollarımızı ayırıyoruz..
6. Fiziki Koşullar :
6.1 Futbol sahada öğrenilir ve sahada oynanır.. Sahalarımıza çok iyi bakıyoruz..
7 adet Tabii + 3 adet Suni olmak üzere toplam 10 adet Büyük Sahamız var. 1 adet Tabii + 6 adet Suni olmak üzere 7 adet Küçük Sahamız var. İrili ufaklı toplam 17 adet Sahamız var..
6.2 Futbol Antrenman ve Maç Giysilerimiz her zaman ter temiz..
6.3 Futbol Toplarımız daima yeni.. “Evlatlarımız” çalışmaktan keyif alsınlar, çok çalışmaktan yılmasınlar diye..
6.4 Lojman düzenimiz rahat ve huzurlu..
6.5 Sporcu Beslenmesi’nde Avrupa seviyesindeyiz..
7. Liseden itibaren Açık Öğretim zorunluluğu :
“Çocuklarımız”dan 8 yıllık İlk Öğretim dönemlerini “Takdirname”, en azından “Teşekkür” alarak sürdürmelerini ve bitirmelerini istiyoruz..
Zayıf not alanlara, notlarını düzeltinceye kadar antrenmanlarına ara vermekten, maç kadrosuna almamaya kadar uzanan yaptırımlar uyguluyoruz..
Şükürler olsun ki, bu ilkemizi uygulamaya başladıktan itibaren, “Çocuklarımız” tüm derslerinde muazzam başarılılar:)..
Ama Lise döneminden itibaren, tamamen “Mesleğe Odaklı” bir sisteme geçiyoruz.. Seçilen mesleğe “Odaklanmak” çok önemli *** Gerçekçi olmak lazım.
Hem tam güne yakın lise müfredatı, hem de Futbol Mesleği Eğitimi, ikisi birlikte yürümüyor, ikisi de yarım yamalak oluyor.
Bu nedenle 15 yaştan itibaren, sıkı bir süzgeçten geçirme yapıyoruz.
Bu meslekten ekmek yeme olasılığı yüksek olan “Evlatlarımız” ile Açık Öğretim koşullu olarak devam ediyoruz.
8. Çok Çalışma Zamanı Bulma :
8.1 Bir gün Tek, yani Takım Antrenmanı yapıyoruz..
8.2 İkinci gün Çift, yani örneğin sabah Eksik Giderici Özel Çalışma, öğleden sonra Takım Antrenmanı yapıyoruz..
8.3 Haftada sadece 1 gün “Tatil” kullanıyoruz..
9. Çok Maç yapma İmkanı :
Her yıl en az 2 defa yurt dışı turnuvalara katılıyoruz. Yurt içinde kendimiz turnuvalar düzenliyoruz..
10. Futbola Destek Sporları :
Satranç, Jimnastik, Judo gibi aklı ve atletik yapıyı geliştirici ek dersler alıyor “Evlatlarımız”..
11. “Farkındalık” artırıcı Etkinlikler :
İngilizce, Sporcu Sağlığı, Sporcu Beslenmesi, Kişisel Gelişim, Kitap Okuma, İletişim, Sosyal Medya, Futbol Tarihi dersleri alıyor “Evlatlarımız”..
Sinema, Tiyatro, AVM’ler, Kent Merkezi Gezileri ile sosyal yaşam içinde olmalarına özen gösteriyoruz..
Ankara Anıt Kabir, Çanakkale Şehitlik Yarımadası, İstanbul Topkapı ve Dolmabahçe Sarayları önem verdiğimiz Gezi Noktaları..
12. Açık Öğretim Etüt Saatleri :
Matematik, Edebiyat, Türkçe dersleri için özel dersler alarak, “Açık Öğretim” sınıflarını geçecek notlar almalarına imkan sağlıyoruz..
Nerden buldun bu eğitim modelini kardeşim, derseniz;
Önce Avrupa’da gezdik, gördük, araştırdık.. Sonra yaşadık, çokça acılar çektik, bedelini ödediğimiz tecrübeler edindik..
Sonunda şöyle bir “Mutfak” çıktı ortaya;
1. Tasarım olarak Atletico Bilbao ile Serpil Hamdi Tüzün’den bir karışım yaptık. Bu, işin Felsefesi..
2. Malzeme olarak, kıymetli büyüğümüz rahmetli İlhan Cavcav ve Fener’in efsane başkanı Aziz Yıldırım kullandık.. Bu, işin “hardware” yani Donanım tarafı..
3. Mutfağın temel ekipmanları Alman malı, alet/edevat ise Hollanda ve İspanya malı.. Bu ise, işin “software” yani Yazılım tarafı..
Ey Yetişkinler,
Bu işe heves eden Ey Futbol Yöneticileri,
Bilseniz, “Geleceğimiz Çocuklarımız” yatırımın en güzelidir.. Bu “Evlatlar”ın arasında inanın ömrünüz uzar..
Ama layıkıyla yapılma şartıyla tabii ki..
Her “Çocuk”, evrende yeni doğmuş bir “Yıldız” gibi.. Öyle ya da böyle “Makine”, ”Fabrika”, ”Han”, “Hamam” yapmak kolay ama “İnsan Yetiştirmek” gerçekten çok zor, çok meşakkatli..
Ama bu iş layıkıyla yapılırsa, “Çocuklarımız” mutlaka karşılığını verir, genç ve zımba gibi delikanlılar olurlar, giderler Avrupalara, oralardan gönderirler euroları, sterlinleri, size de bakarlar, bize de..
Merak etmeyin, siz yukarıdaki 12 maddeyi layıkıyla yapın, yeter..
Biz 1997-2006 arası 10 yıl bilgi ve para biriktirdik, sonra da üstüne bir 10 yıl 2007-2017 arası dopdolu yaşayarak, engin tecrübeler kazandık..
Yani bu işe girmek isteyenler, sakın ha, 3-5 yılda bu iş dönmeye başlar mı ? demeyin, dönmez..
En az 10 yıl kardeşim..
Girmek isteyene “Know how” yani “Bilgi Birikimi” bedava, yeter ki ülkemin çocuklarına birileri “kalıcı” yatırım yapsın..
Kalın sağlıcakla,
Seyit Mehmet Özkan