İNSAN DÜŞÜNEN BİR VARLIKTIR.
Benim bir hayalim var; Bu Topraklarda bir Athletic Bilbao yaratmak.
Perşembe, 21 Aralık 2023
Kıymetli Futbolseverler merhaba,

İnsanı diğer varlıklardan ayıran en önemli kriter “düşünen” varlık olması..
Filozof dostumuz Anooshirvan Miandji bunu çok güzel özetlemiş;
* Beyin bir donanımdır herkeste vardır, akıl ise bir yazılımdır herkeste yoktur!

Demek ki “akıllı” olmak için beynimizi kullanmamız gerekir.
Beynimizi kullanmak demek, akıllı olmak demek, rasyonel (akılcı) kararlar almak demektir.
* Beyin > Akıl > Rasyonel (Akılcı) olmak.

İnsanların çoğunluğu kendi işlerini akıllarını kullanarak, rasyonel kararlar alarak yönetirler.
Aynı insanlar kulüplerin yönetimine gelince akıllar tutulur, duygular ön plana çıkar, var olan kaos ortamına kapılır giderler!

Bu tezgahtan geçmiş eski futbol kulübü yöneticiliği yapmış insanlar şöyle derler;
* Futbol dipsiz kuyudur. Ne verirsen gider, kaybolur!

Güzel ülkemiz 85 milyon, 30 milyonu genç..
* İnsan kaynağı olarak dünyanın en güçlü ülkelerinden sayılırız.

Kadın Voleybol branşında 2 kulübümüz, kulüpler dünya şampiyonasında final oynadılar.
Maçı televizyondan büyük bir gururla izledim.
Eczacıbaşı Dünya Şampiyonu ve Vakıfbank Dünya İkincisi oldular.
Kadın Voleybol takımlarımızı, herkes gibi ben de çok çook büyük kutluyorum ve onlara müthiş gıpta ediyorum.
Dünyanın en tepesine duygularla, gazla, hamasetle değil, rasyonel ve kurumsal yönetim ile geldiler.

* Kadın Voleybolda holiganizm yok, taraftar baskısı yok, aile baskısı yok..
* Futbolda ise holiganizm var, taraftar baskısı var, aile baskısı var!
* Kadın Voleybolda akılcı yönetim var, plan program sistem var, geleceğe yatırım var.
* Futbolda duygularla yönetim var, plan program sistem hak getire, herkes günlük yaşıyor!

Futbolda kulüplerimiz maalesef kurumsal yönetilmiyorlar, yöneticilerimiz bir türlü taraftarlık gömleğini çıkaramıyorlar.
Taraftar hep güzel günler görmek ister ama hayatın gerçeği öyle değildir.
Halbuki burası cennet değil, dünya.. İniş te var, yokuş ta..

Taraftar duygusaldır, irrasyonel davranabilir, ama yönetici her zaman beynini kullanmak, yani akılcı kararlar almak durumundadır.

* Sonuç : Ülkemiz futbolunda beyin kullanılmıyor! İstisnasız stadyuma gelen herkes beyinlerini evde bırakıp geliyorlar!




Bizim durumumuza gelince;

5 yabancı futbolcu oynatma hakkı olan TFF 1. Lig’de tam 9 sene, yabancı futbolcu oynatmadan ve öz kaynağımızdan yetiştirdiğimiz 18-21 yaş arası çaylak/genç oyuncular oynatarak, ülkemizde bir ilki başardık.
“Bu toprakların Çocukları”na güvendiğimizi ispat ettik. Halkımızın gönüllerine girdik, aynı heyecanla yolumuza devam ediyoruz.
Pandemi döneminde final bile oynadık, nerdeyse Süper Lig’e çıkacaktık.
Ancak pandemi döneminden sonra gözü dönmüş bahisçilerin kirlettiği aşırı rekabetçi ortamda tutunamayarak bir alt lige düştük.

Bilen var, bilmeyen var, yazmalıyım.

* Altınordu’nun Türk Futbolu içinde önemli bir “Özel Görevi” vardır;
* Sadece “Bu Toprakların Çocukları”nın forma giydiği dünyaca ünlü “yetiştirici” bir kulüp olmak.
* Dünyada bunu başarabilmiş bir kulüp var mı?
* Var. İspanya La Liga’da Athletic Bilbao.
* Bilbao’lular nasıl başarmışlar?
* Akıllarını kullanarak, geleceğe yatırım yaparak, gençlerini yetiştirerek tabii ki..
* 3 milyonluk Bask bölgesinde doğmuş çocukları 5-6 yaşlarda alıyorlar, 10-15 yıl sabırla yetiştiriyorlar ve 20 yaşlarında gelince çocuğun performans durumuna göre birinci takımda, ikinci takımda veya üçüncü takımlarında oynatıyorlar.
* İŞTE BENİM HAYALİM : BU TOPRAKLARDA BİR ATHLETİC BİLBAO YARATMAK.

TFF 1. Lig’de oynarken hem yarışmak, hem yetiştirmek.. Deve kuşu gibiydik. Yani ne deve idik, ne de kuş!
Yabancı oynatmıyorduk ama lig 5 yabancılı ve deneyimli oyunculardan kurulu olduğu için deneyimli yerli profesyonel oyunculara ihtiyacımız vardı.
Öz kaynak oyuncularımıza yeterli süre veremiyorduk! Öz Kaynak oyuncularımıza süre vermede en fazla %40’a kadar çıkabilmiştik.
İsimlerini tek tek yazmayayım, bu süreçte Türk Futbolu’na birçok genç futbolcu kazandırdık.

Şimdi TFF 2. Lig’deyiz.. Bu ligde yabancı futbolcu oynatmak yasak ve 1.Lig’den daha kolay bir lig.
Yani bizim Öz Kaynak Oyuncularımızı sürekli oynatabileceğimiz bir lig.
Şu anda 25 kişilik A takım kadromuzda sadece 6 tane “ağabey” futbolcu var. 19 oyuncu kendi öz evlatlarımız.
Çoğunluğu 12 yaşlarda Altınordu Futbol Akademisi’ne katılmışlar. Benim gözümde hepsi “evlat”..
Evlatlarımız sahada.. Onların A Takım formasını giymeleri bizim için büyük gurur kaynağı..
Artık deve kuşu değiliz. Artık harbisinden “yetiştirici”yiz. Sahada evlatlarımız oynuyorlar..
Öz Kaynak oyuncularımıza süre vermede %80 seviyesindeyiz.

Güncel bilgi> Öz Kaynak oyuncu oynatmada, bu sene Athletic Bilbao %69 ile Avrupa Liglerinde birinci durumda *** İspanya Süper Ligi olan La Liga’da şu anda 5.ci sıradalar ***
Yanlış anlaşılmasın, kendi öz kaynak sistemlerinde yetişmeyen %31 oranındaki oyuncular da Bask’lı..
Yani dışarıdan oyuncu almak ihtiyacı doğduğunda da, oyuncunun Bask doğumlu olması gerekiyor.
Bu takım yıllardır Real Madrid, Barcelona ve Athletico Madrid gibi dünya kulüpleriyle kapışıyor ****

2 sene önce 2010 doğumlulardan itibaren yeni sürgün attık. Geçen sene 2011’lileri hazırladık.
Bu sene de 2012’lileri hazırlıyoruz.
Artık bu böyle devam edecek. Akademi öncesi ve akademi takımlarımızın hepsi A takımda oynamaya aday oyuncular olacaklar.
Her geçen sene bir önceki seneden daha iyi olacak. Böylece geleceği kendi evlatlarımızla inşa edeceğiz, kendi evlatlarımızla ligleri atlayacağız.
Böyle bir planla temeli çok sağlam bir yapı oluşturacağız.
Artık A takım teknik ekibinin, “akademiden gelen oyuncularımız bu ligi kaldıramıyorlar” mazeretleri olamayacak!

İşte o zaman Athletic Bilbao planımız gerçekleşmiş olacak.
Namerde muhtaç olmadan, sürdürülebilir bir kurumsal yönetim..

… ben “Bu Toprakların Çocukları”na güvenmeye ve hayatımı onlara adamaya devam edeceğim.

Selam,
Seyit Mehmet ÖZKAN
Altınordu Arması Yediemini