Kıymetli Futbolseverler merhaba,
Geçen hafta Çarşamba günü Altınordu Tarihi’ne Altın Harflerle yazılacak bir Zafer Günü yaşadık..
Bu sezon ülkemizi temsil etme görevi bize nasip olan UEFA U19 Gençlik Ligi’nde Çek Sparta Prag Gençleri’ni 6 – 2 yendik..
Rahmetli Babam Kenan Usta’dan ilmik ilmik öğrenmiştim, sevindiğinde abartmamayı, üzüldüğünde kahretmemeyi..
İkisinde de ayni tepki ;
- Bu da geçer.. Sağda solda gevezelik yapma, sus, anlatma böyle ballandıra ballandıra !..
- Bu da geçer.. Git yıka şu yüzünü, Karadeniz’de gemilerin mi battı yahu !.. Daha neler görecen neler !..
40’ımdan sonra “Farkındalık Yıllarım” başladı.. Başladık kitap okumaya, aydınlanma gezileri yapmaya..
O aralar öğrendim “Susma Orucu”nu.. Çok etkilenmiştim ilk okuduğumda.. Farklı amaçlı çeşitleri var tabii ki..
3-5 gün sustum, sevincimi kendi içimde yaşadım, şimdi tortusunu paylaşıyorum sizlerle..
Bilen var ama bilmeyen daha çok.. Bu nedenle anlatmalıyım kısaca.. Nasıl geldik bu başarıya ?
1. Geçen sezon PTT 1. Lig U19 Elit Ligi’nde bir yaş küçük oynayarak, ligi birinci bitirdik.
2. Sezon sonunda Süper Lig U19 Elit Ligi’nin birincisi Galatasaray’ın gençlerine karşı, İstanbul’da TFF Riva Tesisleri’nde U19 Türkiye Finali oynadık.
120 dakika süren zevkli ve çekişmeli geçen bir maçın ardından, 3 - 1 kazandık, Türkiye’yi temsil etme hakkını aldık.
Güzide kulübümüz Galatasaray’ın müzesinde o kadar çok Kupa var ki, son gülenin biz olmamıza, en azından çok üzülmediklerini iyi biliyorum..
3. UEFA’nın çok önem verdiği UEFA U19 Gençlik Ligi’nin Ülke Şampiyonları torbasından çekilen ilk kuramızda komşu Balkanlar çıktı karşımıza..
Bulgar Levski Sofya ile 2 maç yaptık. 5 – 0 ve 1 - 1 sonuçlarla, bu etabı geçtik.
4. İkinci tur kurasında ise, Balkanların bir adım ötesinden bir Orta Avrupa kulübü çıktı karşımıza ; Çek Sparta Prag..
İstanbul > Sofya > Prag … Yönümüz iyi *** Gerçek Avrupa’ya doğru yaklaşıyoruz.. Almanya, İtalya, Fransa, Hollanda, İspanya, vs..
5. İşte geçen Çarşamba günü Sparta Prag’ı 6 – 2 yendik. Şimdi 30 Kasım’da Prag’da rövanş maçına çıkacağız..
Bu galibiyetimizi abartmadan, günlük yaşamımıza devam edeceğiz..
Biraz abartsak, biraz şımartılsak, n’olur ki?..
Olmaz, çünkü “Bu da geçer..” Geçti zaten, geride kaldı..
- HİÇ BİR BUHAR YA DA GAZ SIKIŞTIRILMADAN BİR GÜÇ OLUŞTURAMAZ.
- HİÇ BİR NEHİR TÜNELLERDEN GEÇMEDEN IŞIĞA VE ENERJİYE DÖNÜŞMEZ.
- HİÇ BİR HAYAT ODAKLANMADAN, ADANMADAN VE DİSİPLİNE OLMADAN GELİŞEMEZ.
- Bu özlü söz kimden gelebilir?..
- Tabii ki bir Teknik Adam’dan..
- Ama nasıl bir Teknik Adam’dan?..
- Sanayici bir Teknik Adam’dan..
- Nedenmiş !..
- Özlü Söz’e baksanıza.. Buhardan, gazdan, tünelden, enerjiden bahsediyor :)..
Kıymetli kardeşim Çelikçi Teknik Adam, Yüksek Makine Mühendisi Enver Soner, bu tarihi galibiyetimizi kutlama mesajında göndermiş bana..
“Futbol’da Öz Kaynak Modeli : Bir Dönüşüm Öyküsü” misyonumuz için,
- Tam 10 yılımızı verdik..
- En azından 2’yle çarpın, çünkü gecemizi gündüzümüzü verdik..
- Hayır, 4’le çarpın, 40 yıllık maddi birikimimizi de harcadık..
- Hayır, hayır, 6’ıyla çarpın, tüm yaşantılarımıza ait bilgi ve tecrübelerimizi de verdik.
Artık çok iyi biliyorum ki, “Sanayicilik” ile “Futbolculuk” arasında taban tabana zıtlıklar var !..
- Neymiş onlar ?
- Yukarıdaki Özlü Söz’ün son satırında yazan değerler ***
- Odaklanmak
- Adanmak
- Disipline Olmak
Sanayi, son 30 yıllık süreçte ülkemizin kalkınmasında lokomotif sektör olmuştur.. Üretim, Üretim, Üretim..
Futbolumuzun üretime geçmesi için, Sanayi olması için, öncelikle şu köhnemiş Dernek yapısından kurtulması şartın şartı !..
- Dernek ne demek ?
- Herkesin sahibi olduğu, patronu belli olmayan anonim yapı..
- Anonim yapı ne yapar ?
- Günü yaşar, o günkü başarıya bakar.. Sadece hafta sonundaki sonuca bakar !.. Sonuç odaklıdır..
- Üretim ise, Süreç Odaklı’dır.. Dünü, bugünü, yarını, yaşamın tümünde vardır.. Hepsini bir arada yaşar..
- Üretim “Gerçek”tir, popülizm ise “-mış Gibi”dir !..
Anonim, yani Sahibi Belirsiz Yapı, bu topraklara ters, olmuyor görmüyor musunuz ?!..
Herkese Selam,
Seyit Mehmet ÖZKAN
Altınordu Arması Yediemini