DEĞERLİ BÜYÜĞÜM SAYIN BÜLENT ECZACIBAŞI
İNANIN bu ziyareti tam 3 yıl önce, 12 Temmuz 2012’de Altınordu Arması’nı emanet aldığımız gün planlamıştım.
Cuma, 05 Haziran 2015
Bülent Eczacıbaşı'nı ziyaret

Bülent Eczacıbaşı Yazısı

Faruk Eczacıbaşı Yazısı




Değerli Büyüğüm sayın Bülent Eczacıbaşı,

İnanın bu ziyareti tam 3 yıl önce, 12 Temmuz 2012’de Altınordu Arması’nı emanet aldığımız gün planlamıştım.
Kendime 5 yıl sonrasına hedef koymuştum. Dayanamadık, 2 yıl önceye çektik..
Ziyaretinize geleceğim gün için kendimde sakladığım, Altınordu’ya ait bilgilerimi paylaşacağım şimdi sizinle.. 

Altınordu’yu ben de herkes gibi yüzeysel biliyordum. Haziran 2012’de teklif geldiğinde Altınordu Tarihi’ni araştırmaya başlamıştım.
Neyi alıyoruz, kimlerle bir tarihi paylaşacağım, nasıl bir geçmişi var ?
Cumhuriyet’in ilk kulübü.. 29 Ekim 1923 > 26 Aralık 1923 .. Cumhuriyet’in ilanından 2 ay sonra kuruluyor çünkü..
Kurucuları hep o dönemin okumuş, eğitimli insanları ..  Eczacı, Cerrah, Katip, Doktor, Muallim, Esnaf.. 
Ümmet toplumundan Halk toplumuna geçişin ilk günleri.. Kulüp ismi, hep eski Türk devletleri üzerinden tartışılıyor..
Sonunda sevgili dedenizin önerisi “Altınordu” kabul görüyor..
Sonraki yıllarda İzmir’in çok önemli şahsiyetleri başkanlık yapıyorlar..  
Hele Türkiye Basketbol Ligi’nin ilk şampiyonu olması çok etkileyici..
Milli Lig’in ilk yıllarında, maç fazlasıyla da olsa, liderliğe kadar yükselmesi.. Bu puan tablosunu internet sitemizde kullanıyoruz zaten : )..  
Futbolun içinden olan eski insanlarla konuştukça, kulübü diğerlerinden ayıran çok önemli bir özelliğini tespit ettim.
Altınordu hakkında herkes sempati ile bahsediyordu.. Ülkemizde sıklıkla görülen, kimse ile kan davası seviyesinde hiç bir olumsuzluğu yoktu..
Hatta 1970’li yıllarda, Alsancak Stadı üzerinde bulunan Kullanım Hakkı gasp edildiğinde dahi, suskunluğundan etkilenmiştim. 
Evet, kulübün çok kupası yoktu ama hep onurlu bir duruş sergilemişlerdi tarihleri boyunca.. 

Tabii ki konuştuklarımın çoğunluğu kendi yaşadığı dönemlerden bahsediyordu, ama benim aklımdan geçen tespitim şu idi;
Tamam, Kulüp profesyonel ligin en altında ve yoğun bakımda.. Camia 89 yaşında, yorgun, kendini yenileyecek dermanı yok..
Ama kulübün iki tane çok önemli sütunu var ve onlar yıkılmamış.. Ayaktalar, yaşıyorlar, hatta kulübün içindeler..
 
- İki Sütun > İki Filozof > Yaşamayı ve Yaşatmayı bilen 2 Adam ..

Altınordu’nun Manevi Değeri’ni yansıtan bu iki çok önemli Filozof’un ruhları kulübü boş bırakmıyor ve en azından hayatiyeti devam ettirecek olan Kulüp Felsefe’sini koruyorlardı..
Biri saha dışından, diğeri saha içinden çok değerli iki önemli şahsiyetin karakterinden oluşan, onurlu bir yaşam, yani asalet hakkında herkes çok iyi konuşuyordu.. 

İşte beni asıl etkileyen, etkilemek ne ki, iliklerime kadar giren bu iki filozof şahsiyet beni muhteşem etkiliyor ;

- Biri çok kıymetli dedeniz ve izninizle bizim de dedemiz olan Eczacıbaşı Süleyman Ferit bey..
1900 yılında 15 yaşında girdiği Tıp Fakültesi Eczacılık Yüksek Okulu’nu (Tıp Medresesi Fenn-i İspençiyari Şubesi) 18 yaşında “en genç eczacı” olarak tamamlıyor..
1909 yılında kendi eczanesini açmak üzere Guraba-i Müslimin Hastanesi’nden ayrılırken, genç yaşta elde ettiği laboratuvardaki başarıları nedeniyle, İzmir Vilayeti Genel Meclisi tarafından kendisine ECZACIBAŞI unvanı veriliyor.
2 yıl sonra “Şifa Eczanesi”ni alıyor ve bu Şifa Eczanesi öyle büyüyor ki, eski İzmirlilerin ilaç yaptırmak için gittikleri ilk adres oluyor yıllarca..
.. ve bizlere bıraktığı manevi miras ; “Yurdunuzdan aldığınızı yine yurdunuza veriniz”..
Bir an Süleyman Ferit bey ile “Bir” oluyorum.. Muhteşem ***  
Şifa Eczanesi’ne gelen fakire fukaraya o kadar yardımcı oluyor ki ve bunu o kadar sessiz ve sakin yürütüyor ki..
Sonraları çok kıymetli iş adamı sevgili babanız ve kardeşleri, ardından siz ve kardeşiniz ve çalışanlarınız..
Yeri gelmişken söyleyeyim, ana kapıdan itibaren kimse somurtmuyordu, kaş çatmıyordu, hatta gülümseyenler bile vardı..
Halbuki bu toprakların böylesi büyük kuruluşlarının merkez binalarında görevli personelinin, ukala davranma alışkanlıklarına sıkça rastlamışlığım, hatta kapısından dönmüşlüğüm vardır.  
İşte Türkiye’nin en sağlam, en düzgün ve popülizmin dışında yönetilen Eczacıbaşı Topluluğu ..  
3 nesildir bu topraklara ve bu toprakların insanlarına değer katmakta olan Eczacıbaşı Ailesi, ülkemizin en önemli “Varlık” kalemlerinden..

- Diğeri ise, tam 27 yıl aralıksız Altınordu formasını giyen ve milli olan Sait Altınordu ..
16 yaşında kapısından içeri girdiği Altınordu formasını, tam 27 yıl aralıksız giyen, bir İstikrar Abidesi Adam ..
4 defa milli formayı giyen ve o dönemlerde kendisine yapılan astronomik transfer tekliflerini geri çevirip, Soyadı Kanunu çıktığında çok sevdiği kulübünün ismini, kendisine soyadı olarak alan Gönül Adamı.. En yakın arkadaşlarının Altaylı, Göztepeli, İzmirsporlu olduğu Muhabbet Adamı.. 
Hem de 8 numara, benim numaram *** 

Tamam dedim ama ben demedim aslında.. “Tamam” diyenler, Eczacıbaşı Süleyman Ferit bey ve Sait Altınordu hocam idi aslında.. Bir ayda sakin bir şekilde, Altınordu Camiası ileri gelenleriyle kaynaştık ve emaneti devraldık.

Neden 3 yıl bekledim ?

Dedim ya, ziyaretine gideceğim kişi, Eczacıbaşı Süleyman Ferit bey’in torunu .. Bülent Eczacıbaşı .. Eczacıbaşı Topluluğu..
Çalışıp çabalamadan, emek vermeden, bir şeyleri kotarmadan gidilir mi böylesi Üretken bir Aile’ye..

Evet o gün görünen, fiziken ben idim ama ruhen sevgili deden(m)iz Süleyman Ferit bey sizinle idi.. İnanın çok mutlu idi ..  
Altınordu A takımı, iki sene arka arkaya iki lig şampiyonluğu yaşadı ve şu anda Birinci Lig’de.. Bu sene Süper Lig play of’u son maçta kaçırdık ve sevindik kaçırdığımıza : )..
U18 yaş takımımız Türkiye’nin en iyilerinden, U13 yaş takımımız Türkiye Şampiyonu, 21 tane Genç Milli forma giymiş evladımız var..
İzmir ve Ege’ye yayılmış 42 yerleşim biriminde 4.000’e yakın çocuğa spor yaptırıyoruz..
İzmir Yeşilyurt ve Selçuk Yerleşkelerimizde, 7 ila 18 yaş arası doğal yetenekli 200 evladımıza, tam zamanlı “Futbol Mesleği” eğitimi veriyoruz ..

Herkesten çok çalışıyoruz Bülent bey.. Çünkü Avrupalılarla aramızdaki mesafeyi ancak çok çookk çalışarak kapatabiliriz Bülent bey..  
Allah’ın izniyle Altınordu ismini, tıpkı sizin Eczacıbaşı Topluluğu’nda başardığınız gibi, Avrupa’ya Dünya’ya taşıyacağız Bülent bey ..
Ana Sloganımız > İyi Birey, İyi Vatandaş, İyi Futbolcu .. Bu sloganımıza sımsıkı yapıştık, inşallah hiç bırakmayacağız Bülent bey .. 
Bu güzelim topraklarda 30 milyon genç yaşıyor, bu nedenle hiçbir zaman yabancı uyruklu bir sporcu, Altınordu formasını giymeyecek Bülent bey..
Bu güzelim topraklarda, tüketen futbolu üreten futbola çevirmek yolunda, önemli bir misyon edinmiş konumdayız Bülent bey ..
Eczacıbaşı Ailesi Büyüğü olarak sizden, sevgili deden(m)izin ismini kullanmak için izin istemeye geldik Bülent bey ..
Bizi çok muhteşem karşıladınız Bülent bey .. Sevgili Babacığım çok kullanırdı; “asil azmaz bal kokmaz, kokarsa yağ kokar, nesli ayrandır."
Siz de memnuniyetle bu izni bize verdiniz.
Altınordu Gençliği olarak, Eczacıbaşı Ailesi’ne şükran doluyuz..
Allah yolunuzu daima açık eylesin..

Haa unutmadan; Sevgili Deden(m)iz Eczacıbaşı Süleyman Ferit bey devamlı İzmir Yeşilyurt Yerleşkemiz’de..   
Ola ki bir gün siz, Faruk bey ve/veya diğer Aile Bireyleri yolunuz düşer İzmir’e..

Saygılarımla,

Seyit Mehmet ÖZKAN
Altınordu Arması Yediemini