Seyit Mehmet ÖZKAN
Yönetim Kurulu Başkanı
YAZARLAR
Seyit Mehmet ÖZKAN
SAYIN MEVLÜT AKTAN'A AÇIK MEKTUP > FUTBOL OKULLARI
21.11.2024
Kenan AKSEKİ
AZMİN ZAFERİ
25.04.2024
C.Sezai ÖNCÜ
BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ
22.05.2023
Hasan YÜKSEL
U12 İZMİR CUP İZLENİMLERİM
15.05.2023
Ümit ÖZIŞIK
SÖNMEYEN MEŞALE
8.05.2023
Cüneyt YİS
GİDECEĞİNİZ YÖNÜ BİLMEK HIZDAN DAHA ÖNEMLİDİR!
1.05.2023
Nuran ÖZEŞER
ÇOCUKLARIMIZIN FUTBOL TEMEL EĞİTİMİ
24.04.2023
Bülent KAYITKEN
"KONTROL VE PAS"IN KISA HİKAYESİ
17.04.2023
Rıfat Osman AŞÇILAR
BİRLİKTEN GÜÇ DOĞAR
10.04.2023
Fevzi KUVVETLİ
ÖZEN YOKSA ÖDÜL DE YOKTUR…
3.04.2023
YENİ SEZON BAŞLADI, HAYIRLI OLSUN..
Altınordu’nun Türk Futbolu içindeki yeri bellidir.
Pazartesi, 16 Ağustos 2021
Kıymetli Futbolseverler merhaba,
Yeni sezon başladı, hayırlı olsun. Sakatlıksız, kazasız ve belasız bir sezon diliyorum.
Altınordu FK sıradan bir futbol kulübü değildir. Altınordu FK bir Türkiye projesidir.
Altınordu FK, ülke geneline yayılmış 164 futbol okulu ve Avrupa’da bile parmakla gösterilecek bir futbol akademisine sahip olan bir Futbol ve Yaşam Eğitim Kurumu’dur.
İşimiz “Yetiştiricilik” tir. “Gerçek Profesyonel” Futbolcu Yetiştiriciliği.. Yalandan dolandan değil, gerçekten, hakikaten, gece gündüz, 7/24..
Başka bir iş bilmeyiz. Hayatımız o kadar dolu ve yoğun ki, başka bir işle uğraşmaya vaktimiz yok zaten.
Eskiden kulüplerin 5 spor branşında yarışmaları zorunluluğu vardı. Çok doğru bir karardı. Kulüplerin futbolun dışında basketbol, voleybol, atletizm, masa tenisi, güreş, boks, yelken gibi spor branşlarında da sporcuları olurdu.
Zamanımızda da bu işi devam ettirebilen kulüplerimiz var. Mesela İzmir’den Göztepe ve Karşıyaka kulüplerimiz futbolun dışında birçok branşta var olabilen örnek kulüplerimizdendir. Altınordu da Türkiye Basketbol Ligi’nin kurulduğu ilk yılın (1967) Türkiye Şampiyonudur mesela..
Bizim başka spor dallarına girme durumumuz yok, çünkü “futbolcu yetiştiriciliği”nde sadece ülkemizde değil dünyada işimizin en iyilerinden olma çabası içindeyiz. Bir de bunun üzerine “sürdürülebilirlik” çıtası koyduğumuz zaman başlı başına koskocaman bir “iş” çıkıyor ortaya..
Bizim günlük aktivitelerimizin toplamı eskinin 5 branş spor dallarının aktiviteleri toplamından çok çok fazladır. Çünkü “profesyonel futbol” artık endüstri olmuştur. Profesyonel futbolun Avrupa’da endüstrileşmesinden sonra, özellikle iki dev, Çin ve ABD de futbola yönelmiş, profesyonel futbol pazarı çok büyümüştür.
Böylesine büyük bir pazarda ya “Yetiştirici” olacaksın, ya da “Yarışmacı”!..
Dünya futbolunda yarışmacı olmak için, örneğin petrol kuyuları olan bir Arap Şeyhi olman lazım, değilsen haddini bileceksin.
Ha derseniz ki, “yaa ben ikisini birden yapmak istiyorum”. “İkisi bir arada” olur tabii. Ama kafayı Edirne’den dışarı çıkaramazsın!
Kafamızı Edirne’den dışarı çıkaramadığımızın göstergesi > UEFA’nın 2020/21 ülkeler sıralamasında 3.100 puanla 26.cıyız!.. Avrupa’da 26.cı!
Yaşım 66. Tam 32 yıldır bu meret işin içindeyim. Şu anda biliyorum ki, birçok futbol yöneticisi uyurgezer durumunda.. Sahte bir dünyada oyalanmaktalar!..
Ben uyandığım zaman yıl 1997 idi, 42 yaşımda idim ve güya kulüp başkanıydım.
Kulüp başkanlığı..
Bu sıfat yıllar içinde bende öylesine evrime uğradı ki size anlatamam.
Öyle ki, en nefret ettiğim sıfat durumuna geldi!..
Geçmişten bahsediyorum, kimse üzerine alınmasın, eskiden diyeyim de kim vurduya gitmeyeyim,
eskiden kulüp başkanı kimdi?
Bir kere çok zengindi, traka para çıkarırdı, takımı şampiyonluğa oynatırdı!
Başkan “insan” falan değildi zaten, “parasan”dı. Yani para verirdi.
İkincisi, yenilgiye tahammülü olmazdı. Takımı yenildi mi sağa sola gider yapardı! Başkan “kabadayının kralı”ydı.
Üçüncüsü, her işe maydanoz olurdu. Futbol ne ki! Takım kurmaya bile kalkışırdı! Başkan kesinlikle bir “herbokolog”tu.
Dördüncüsü, genç takımlar için forma yaptırırdı, maçlar için minibüs kiralardı, kendisini çok şey yaptım zannederdi. Başkan “baba adam”dı vesselam.
Beşincisi ve en önemlisi, takımı borç içinde yüzüstü bırakırdı ama yine toplum içinde pişmiş kelle gibi dolanırdı!..
Bunun adını siz koyun.
Anılarımı yazsam çok güleriz.. Güleriz de ağlanacak halimize güleriz!..
Artık 66’i devirdim. 20 yaşımdan beridir işveren sıfatıyla insanlarla iç içeyim. 46 yılımı geriye sardığımda geriye kalan sadece 5 kelime > ÇALIŞMAK, UYUM, SABIR, SAYGI/SEVGİ, TUTKU.
Saygı ve sevgiyi bilerek bir yazdım. Bence saygısız sevgi olmaz, sevgisiz de saygı olmaz mesela. Yani ikisi bir arada olmalıdır. Birisi yoksa diğerinin ortalarda dolanmasına gerek yok, çünkü yapmacık olur!
Lay lay lom yaşamlardan değil, kaliteli ve onurlu bir yaşamdan bahsediyorum tabii ki..
Velhasıl ben “Toplam Kaliteci”yim.
Altınordu FK yarışmacı değildir, yetiştiricidir.
Altınordu’yu bir gemiye benzetecek olursak, önden bir çıpa arkadan bir çıpa atmış durumdayız denize..
Öndeki çıpa “İyi Birey, İyi Vatandaş, iyi Futbolcu”dur. Arkadaki çıpa ise “Türkiye’nin Altınordu’su”dur.
* İyi Birey > Kendisiyle barışık olmak.
* İyi Vatandaş > Toplum ile barışık olmak.
* İyi Futbolcu > Mesleğiyle barışık olmak.
* Türkiye > Vatanımız.
* Altınordu > Bu vatanın çocuklarına inanan ve bu nedenle yabancı futbolcu oynatmayan, felsefesi olan bir kulüp.
Keçiören maçına 7 tane Öz Kaynak Sporcumuz (ÖKS) ile çıktık. 2 tanesi 2004 doğumlu, yani 17 yaşında..
BİZ TÜRKİYE’NİN ALTINORDU’SUYUZ..
Bu gurur bize yeter..
ÇALIŞMAYA DEVAM *****
Selam, Sevgi ve Saygıyla,
Seyit Mehmet ÖZKAN
Altınordu Arması Yediemini