TAYLAN ANTALYALI > Genç Bir Futbolcunun Çok Sabrederek ve Çok Çalışarak kendisine kurduğu Kariyer Planı..
Değerli Futbolseverler merhaba,
Hayat neden çekici, neden vazgeçilemez?
Bence, hayatın içinde sonsuz sayıda “ironi/çelişki” var, o yüzden çekici..
Mesela sağlıklı ve uzun yaşamak için o güzelim tatlılardan, böreklerden uzak durmalısın. Benim gibi şişkolar için tatlıdan, börekten ve meyvelerden uzak kalmak, tatsız tuzsuz yavan bir hayattır!
Mesela tatil yapmak da çok güzeldir ama tatil yapmak için önce para kazanmalısın.
Para kazanmak çok kolay elde edilen bir şey olmadığına göre, tatil yapmak için rahatından olmak, yani para kazanmak, tam anlamıyla bir ironi, bir çelişki olmuyor mu?
Sonuçta bazen bazı şeylerden vaz geçersin. Yani iç geçirip de yapmak istediğin bir çok şey vardır.. Ama ya toplum kuralları nedeniyle ya da öz benliğin ile ilgili nedenlerden yapamazsın.
Öyle inek gibi karşıdan izlersin.. İzlemek koyar insana, kendini sorgulatır ve iç hesaplaşma başlar. Eğer beden ve ruh bir dengeye oturursa yırttınız demektir.
Örnek mi istiyorsunuz ; Fıstıklı Antep baklavasını günde iki porsiyon değil de ayda sadece iki tane tadımlık yemeye kendinizi alıştırdığınız gün, gelecekteki hayatınız sizin için daha güzel olacaktır.
Her şeyi bu formülle çözdüğünüz an, hayatınızı kolaylaştırmış olacaksınız..
2007 yılının başından beridir, yani 13 senedir “Bu Toprakların Çocuklarından” “Profesyonel Futbolcu” yetiştirmeye çalışıyoruz.
Kimlerle? En başta “Geleceğimiz Çocuklarımız” ile tabii ki.. Antrenörlerle, babalarla, annelerle, öğretmenlerle, personelimizle ve halkımızla..
Bir türlü kolaylaştıramadık hayatlarımızı!
Çocuklar 6 ila 16 yaşlar arasında çok güzel, çok sevgili, çok sevimli..
Onları izlerken, ulen Memo iyi ki girmişsin bu işe, diyorum kendi kendime..
Şuraya bakın esmeri var, sarışını var, kıvırcık saçlısı var, saçlarını at kuyruğu yapmış olan var, uzunu var, ortalıkta bıcır bıcır koşan kısası var, tombişi var, sıskası var..
Hepsi kendine özgü güzel, pırıl pırıl çocuklar sahalarda koşuşturup duruyorlar, hepsi çok mutlu..
Dolayısıyla ben de mutluyum.. Babalar da bize karşı bir sevgi dolu, bir saygı dolu ki, sormayın gitsin..
Bu “sahte mutluluk!” böyle kaç yıl sürüyor?
8 - 10 yıl.
Çocuk 17 yaşına girince bir şeyler oluyor.. Bir şeyler oluyor ama önce babada bir şeyler oluyor.
“Baba” önce antrenörü beğenmiyor, ardından idari yöneticileri beğenmiyor, en son sıra bana geliyor, beni de beğenmiyor.
Tabii ki evde babasını dinleyen çocuk ta babasının izinden gidiyor!..
Yaşadığımız en büyük ironi, en büyük çelişki bu..
Çocuk 13-15 yaşında iken, çocuğun ve babanın bize olan hayranlığı, şükranlığı ve hatta sevgisi, yerini donuk, sönük ve uzağa bakan gözlerde ifadesini buluyor!
“Dışarıdan” üflenen, “çevreden” gazlanan pembe dizi sözleriyle baba ve çocuğun beyinlerine tecavüz edilmiştir artık!..
Geri dönülmez yola girilmiştir.
Maalesef çocuk ikinci liglerde, üçüncü liglerde kaybolur gider!..
Bizimle birlikte yola çıkan ÖKS Çocuklarımız için “Futbol Mesleği Eğitim Planımız” ;
11 yaşında seçilerek akademimize Öz Kaynak Sporcusu (ÖKS) olarak kaydı yapılan bir çocuk, akademimizde 8 yıllık “PARASIZ YATILI” eğitime başlar.
Dikkatinizi çekerim, velilerden 1 Lira dahi istemiyoruz. Çocuklarını her zaman kontrol etsinler, başlarımızın tacıdırlar, arada sırada gelsinler, ziyaret etsinler. Yeter ki işimize karışmasınlar.
ÖKS Çocuklarımız önce Birinci 4 yıllık “Performans Futbol Eğitimi” alır.
Bu dönemi başarıyla tamamlayanlar, ikinci 4 yıllık “Gelişmiş Performans Futbol Eğitimi” alırlar.
Bu dönemi de başarıyla tamamlayanlar akademimizden mezun olmuş olurlar.
8 yıllık birlikteliğimiz sonucunda artık “evlat” konumuna gelmiş olan ÖKS gencimiz, eğer akademimizden “İftihar”la mezun olmuşsa, direkt olarak A takımımıza seçilir.
Eğer akademimizden “teşekkür”le mezun olmuşsa Hazırlayıcı takımımıza seçilir.
İstisnalar dışında, yani Normal Şartlar Altında (NŞA) ÖKS Kariyer Planımız ;
18 yaşını bitirdiğinde akademimizden başarıyla mezun olan genç evladımız için;
Önce 19-20-21 yaşlarda Hazırlayıcı takımımızda çok süre vererek, çok maç yaptırarak profesyonel futbolda çıraklık dönemlerini başarıyla tamamlamalarını sağlamak,
Daha sonra da 21-22-23 yaşlarda A takımımızda daha çatırtılı maçlara çıkarak, kalfalık dönemlerini başarıyla tamamlamalarını sağlamak.
En geç 23 yaşlarını bitirdiklerinde hepsinin birincil hedefi, Avrupa’nın en büyük 5 Ligi’ne doğru yuvadan uçmak.
“Bu Toprakların Çocukları” için koyduğumuz geleceğe dair bu planlar için çok çalışıyoruz. Avrupalılardan bile daha çok çalışıyoruz.
Tamam çok çalışıyoruz ama toplumumuzda “Spor Kültürü” ve “Emeğe Saygı” konularında eksiklerimiz nedeniyle kayıplarımız çok oluyor, çok üzülüyoruz!..
Kaybolup giden çocuklarımıza/gençlerimize verdiğimiz emeklere mi yanalım, onların gençliklerinde onları yanlış yönlendiren babalara mı kızalım!
Geçen gün Galatasaray Akademi Sorumlusu değerli dost Ali Yavaş hocamız aradı.
“Mehmet bey o hepimizin gelecek gördüğü ve şans verdiğimiz delikanlı için 50 bin lira bonservis ücreti önerdiler. Yarısı sizin, para gelince göndereceğim”, dedi.
Ben de ironik bir şekilde, “artık siz de, biz de bozdurur bozdurur harcarız!” dedim.
Çok üzüldüm tabii ki, nasıl bir ironi bu !.. 5 yıl öncesinin yıldız adayı bir oyuncu, nasıl bu duruma düşer!..
Hep yanlış yönlendirmeler!.. Hep olmadan oldum havalarına girmeler! Herkesin, özellikle babaların futbol hakkında uzman görüşleriyle(!) müdahaleci tavırları!..
Geçenlerde bir sohbet anında yarı şaka, yarı ciddi bir Cerrah dostuma da ayni şeyi söyledim ;
“Yahu ben senin ameliyatlarına karışıyormuyum ki, sen benim futbol kulübü yönetmeme karışıyorsun!”
“Futbolcu Yetiştiriciliği”nde “Olumlu Aile”nin sisteme katkısı ile ilgili yaşanmış bir hikaye anlatacağım ve bir “Örnek Aile” ile sizleri tanıştıracağım.
Antalyalı Ailesi ve oğulları : Taylan Antalyalı.
Tarih : Eylül 2009
Yer : İzmir Atatürk Stadyumu Yan Sahalar
Saat : 16:00 - Sıcak, boğucu bir gün..
Etkinliğin Adı : TFF U15 Ege Bölge Karması Seçmeleri
Yan sahalara geldim, tribüne oturdum. O anda sahada görevli bulunan çok sevdiğim, çok saydığım rahmetli Şakir Kuruş Hocama ve Özer Yurteri abime selam gönderdim.
Tribünde her kulüpten oyuncu izleme antrenörleri var.. Her zamanki gibi, gençlerle ilgili bir saha etkinliğinde orada bulunan tek başkan, hatta tek yönetici, benim. Sağ yanımda bir sene önce Uşak’taki Türkiye şampiyonasında Salih Uçan’ı keşfeden sevgili dostum/arkadaşım Zafer Bilgetay var. Maç başladı. Önceden belirlenen isimler var, herkes onlar hakkında bir şeyler söylüyor.. Bir an, bir çocuk sağ iç koridorunda bir top kaptı, dikine 25-30 metre top sürdü, gol pası attı. Biraz sonra yine ona benzer çıkış daha yaptı. Ben ayağa kalktım. Arkadaşlar eğer olabiliyorsa ben bu çocuğu istiyorum. Diğerlerini siz izlersiniz, dedim ve ayrıldım. Öğrendim ki çocuğun adı Taylan’mış ve Muğlaspor’danmış.. Muğlalılar ile aramız iyidir. Gittik Allah’ın emriyle Taylan’ı istedik. Anlaştık. Aile ile tanıştık. Sevgili Annesi Zalihe Hanım, ben çocuklarımdan ayrılamam, biz onu nasıl bırakacağız? dedi. Biz de, siz de İzmir’e gelin o zaman, dedik. Ne büyük tesadüf, Baba Nami Bey Yatağan Termik Santrali atölyesinde çalışıyor. Yani bizim ailemizin mesleğine çok yakın. Oradan bir yıl sonra ayrıldı, ailece İzmir’e taşındılar. Nami Bey Aliağa’da bulunan Demir-Çelik fabrikamızın atölyesinde işe başladı. Tam 4 yıl oğlu hatırına her gün Aliağa’ya servisle gidip geldi, bir gün bile hayatından şikayet etmedi. Eşiyle birlikte her hafta çocuklarının maçlarına gelip izlediler. Tribünde bir merhaba, nasılsınız hepsi o kadar. Bir gün bile vırvır etmediler.
Şu anda Galatasaray’da oynayan Taylan Antalyalı’nın futbol kariyerine bir göz atalım;
Taylan Antalyalı - 08.01.1995 , Muğla/Yatağan doğumlu.
30.06.2006 (Yaş 11) : Muğlaspor’da amatör lisansı çıkıyor.
13.10.2009 (Yaş 14) : Eski kulübümüze transfer ediyoruz.
11.05.2012 (Yaş 17) : Eski kulübümüzde profesyonel yapıyoruz.
2012/13 (Yaş 18) : Eski kulübümüzde 9 TFF 1. Lig maçı oynuyor.
2013/14 (Yaş 19) : Eski kulübümüzde 26 TFF 1. Lig maçı oynuyor.
13.08.2014 : 19 yaşında TFF Süper Lig’e Gençlerbirliği kulübüne transfer oluyor.
2014/15 (Yaş 20) : Gençlerbirliği’nde sadece 2 süper lig maçında sonradan oyuna giriyor, hepsi o kadar.
Duayenimiz İlhan Cavcav ağabeyimiz beni arıyor. Rahmetli bana Demirci derdi..
- Yahu Demirci sana inandık, bu çocuğu aldık, bu çocuk senin dediğin gibi çıkmadı!
- İlhan abi n’olursun biraz sabredin, bu çocuk Süper Lig oyuncusu..
- Hadi ordan!
2015/16 (Yaş 21) : Taylan sezonun birinci yarısını yine sıranın kendisine gelmesini bekleyerek yedek kulübesinde geçiriyor.
İlhan Ağabey daha fazla sabredemiyor, sezonun ikinci yarısı bir alt lige, TFF 1. Lig’den Kayseri Erciyes’e kiralık veriyor. Orada ikinci yarı 13 maç, yani neredeyse tüm maçlarda oynuyor.
İlhan ağabey bu sefer doğruyu buluyor, bu çocuk gözümüzün önünde olsun, diyor.
Tekrar Ankara’ya çağırıyor, ama bu sefer Gençlerbirliği’ne değil Gençlerbirliği’nin Hazırlayıcı takımı Hacettepe’ye çağırıyor. Hacettepe TFF 2. Lig’de..
2016/17 (U22) : Gençlerbirliği’nin Hazırlayıcı takımı Hacettepe’de TFF 2. Lig’de forma giyiyor. Burada tüm maçlarda ilk 11 oynayarak yavaş yavaş gerçek kimliğine kavuşuyor, izlenmeye başlıyor.
Sürekli oynamasının karşılığında sezon sonu, 17.08.2017’de Erzurumspor’a transfer oluyor.
TFF 1. Lig’den Gençlerbirliği’ne gelen Taylan, Gençlerbirliği’nde ilk 11 göremeden, başka bir TFF 1. Lig kulübüne gidiyor.
İşin bu kısmı, üzücü ve yanlış kariyer planlaması!..
2017/18 (U23) : Erzurumspor formasını giydiği ilk yılında takımının Süper lige çıkmasında önemli rol oynuyor. Dikkatleri üzerine çekiyor..
2018/19 (U24) : Erzurumspor’daki ikinci sezonunda Süper Lig’de oynayan takımının parlayan yıldızı oluyor. Takımı küme düşse de, Fatih Terim hocamızın gözüne giriyor, sezon sonunda ver elini Galatasaray..
2019/20 (U25) : Henüz ilk yılında Galatasaray forması ile 15 Süper lig maçında yer alıyor.. Taylan çok akıllı bir delikanlıdır. Profesyonel Futbol Mesleği’nin gereklerine göre yaşam kurduğuna eminim.. Allah bir sakatlık vermesin, en az 10 yıl Galatasaray veya başka Süper lig kulüp formaları giyer. Önündeki 10 yılda alacağı yıllık ücretler “dünyalığı”nı yapmaya yeter de artar bile.. İnşallah güzel bir Aile de kurar, ailesiyle birlikte 35 yaşından sonra da güller gibi yaşar.
Taylan’ın Gençlerbirliği’nde hiç süre alamadığı 1,5 sezon kaybı var.
Eğer Gençlerbirliği’ne geldiği gün, pişmesi için hemen Hacettepe’ye verilseydi veya kiralık gönderilseydi, çaylaklık dönemi daha kısa sürebilirdi..
İşte bu yüzden 19 yaşına giren ÖKS oyuncularımıza acele etmeyin, diye tavsiye ediyoruz.
Kalın Sağlıcakla,
Seyit Mehmet ÖZKAN
Altınordu Arması Yediemini