Sayın Futbolseverler merhaba,
Profesyonel Futbol Endüstrisi, “Eğlence Sektörü” içinde yer almaktadır..
Yani aynen Sinema ve Tiyatro gibi..
Tiyatro örneği üzerinden konuşalım ;
Tiyatroya gitmek isterseniz, önce oyun hakkında bilgi toplarsınız, sonra konusu vs.. kafanıza yattıysa bilet alırsınız..
Tiyatro salonuna gider, oyunu izlersiniz.. Beğenir veya beğenmezsiniz..
Hiçbir aktör ve aktris rolünün gereğinin dışında davranamaz veya sıra ona geldiğinde 1 dakika bekleyin canım, n’olur ki demez..
Oyunun akışının içine edilmez.
Çünkü “Seyirciye Saygı” ön plandadır. Seyirci, parasını ödeyip salona girmiştir, oyuncunun ona saygısız davranma lüksü yoktur.
Oyun biter, perde inerken beğenen çok alkışlar..
Beğenmeyen, emeğe saygı duyan biri ise o da alkışlar, ama beğenmeyen, emeğe saygı duymayan biri ise alkışlamaz, arkasını döner gider..
“Saygı” kriteri yaşam boyu hep önüne çıkar insanoğlunun..
Büyüğe Saygı, Emeğe Saygı, Mesleğe Saygı, Rakibe Saygı, Hakeme Saygı, Seyirciye Saygı..
Futbolda “Zaman Geçirme” gerçekten büyük bir hastalık !..
Geçen sezon zaman buldukça Spor Toto 1. Lig maçlarını televizyondan izledim..
Galip duruma geçen takım oyuncularının, vakit geçirmek için yapmış oldukları artistlikleri bir CD haline getirmek gerek !..
Ortada gerçekten “Çok Saygısız”ça yapılan davranışlar var !..
Süper Lig’i bilmiyorum ama 1. Lig’de oyun bir türlü 3. vitese geçmiyor!..
Birinci oyuncu duran topu kullanarak birinci vitese atıyor, ikinci oyuncu pası alıyor ikinci vitese atıyor, öne oynadığı anda üçüncü oyuncuya gelmeden bir çarpışma vs.. oyun duruyor !..
Oyun bir türlü 3. vitese geçmiyor. Dur Kalk – Dur Kalk – Dur Kalk !.. Oyun, oyun olmaktan çıkıyor !.. Herkesin sinirleri geriliyor, itişmeler kakışmalar !..
Hakemler de ancak zamanı durdurdum işareti yapmaktan başka çareleri yok..
Çünkü adam yerde, Allah korusun gerçek de olabilir, oyunu durdurmaktan başka seçeneği yoktur..
Oyun durur, Hakem sağlık ekibini çağırır..
Doktor veya Sağlıkçı arkadaş meşhur sihirli dondurucuyu bacağın, ayağın her tarafına bol bol sıkar, çünkü nerenin ağrıdığı konusunda bir şikayet yoktur, sadece bağırış çağırış vardır!..
Biraz sonra oyuncu kalkar, devam eder!..
Kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma, diye özlü söz vardır..
Bu yazımla birlikte, Altınordu ve Niğde Anadolu FK olarak, her 2 takım sporcularımızın “Vakit Geçirici”, “Zaman Çalan” hareketlerden uzak kalmalarını talimat olarak bildiriyorum..
Galip duruma geçtikten sonra, ya da beraberliğe fit olma durumlarında, yatan, yerden kalkmayan, rakiple gereksiz yere itişen kakışan ve oyunu çığırından çıkaran sporcularımıza;
• Birincide “Uyarı”
• İkincide “Maç Kadrosu Dışı”
uygulanacaktır..
• Bu kararımı 2 kulübümüzün de “Kulüp İçi Disiplin Talimatı” yönergesine ekleteceğim..
Hepimiz “Güzel Futbol” istiyoruz, öyle değil mi ?
Stadyumlara, decoderlara “İyi Futbol” izlemek için para veriyoruz, değil mi ?
Profesyonel futbolcular da bu işi “İyi” yapmak için para alıyorlar, değil mi ?
Bu işin adı “Profesyonel Futbolculuk” değil mi?.. Yani bu işin adı “Profesyonel Artistlik” değil, değil mi?..
O zaman aldatmaya yönelik, zaman geçirmeye yönelik hareketler profesyonelliğe yakışır mı?.. Yakışmaz, değil mi..
Para ödeyip gelen tribündeki seyirciye ve seninle sahada ayni mesleği icra eden “futbolcu rakibi”ne saygısızlık değil mi ?
Her şey “para” mı!.. Her şeye rağmen “birincilik” mi!..
Bunlar mı bizim atalarımızdan miras aldığımız değerler ?..
Daha İyi ve Temiz Futbol için, kulüp yönetimleri böylesi ciddi kararlar almadan ve uygulamaya koymadan, bu kötü alışkanlıkların önüne geçilemeyecek, biline..
Bizi takip edin lütfen, biz uygulayacağız..
Tüm takımlarımıza gerçek futbolun oynandığı, sakatlıksız, cezasız, kavgasız, tempolu ve coşkulu bir sezon diliyorum..
Seyit Mehmet Özkan
Altınordu Arması Yediemini