5 TAKIMLI AVRUPA TURNESİ ÖZET PERFORMANS TABLOSU
Kıymetli Futbolseverler merhaba,
Geçen hafta 5 takımımız ile birlikte Avrupa’da idik..
- 2001 doğumlu U16’larımız ile Prag – Çek Cumhuriyeti’nde,
- 2004 doğumlu U13, 2005 doğumlu U12 ve 2006 doğumlu U11’lerimiz ile Frankfurt ve Stuttgart - Almanya’da,
- 2007 doğumlu U10’larımız ile de Viyana - Avusturya’da idik..
Üstteki tablodan da görüleceği üzere toplam 54 maç yapmışız..
13 farklı ülkenin çocuklarına karşı oynamışız..
Bu turnuva maçları 20 - 30 dakika gibi kısa süreli maçlar oluyor..
Çabuk ve dikine oynamak, çabuk sonuca gitmek çok önemli.. Bunlar ise, Türk Futbolu’nun temel sorunları !..
30 Galibiyet, 8 Beraberlik, 16 Mağlubiyet almışız..
109 gol atmışız, 48 gol yemişiz..
Vasat takımları yenmişiz ama birkaç istisna hariç, Baba takımlara takılmışız !..
Sevindirici olan, Tempo ve Coşku olarak iyiydik..
Hiçbir takıma karşı ezilmedik, herkes ile kafa kafaya oynadık..
Ama ince işlerde ve sonlandırmalarda ikmale kaldık !..
Sonuç olarak, çok değerli bir hafta oldu bizim için..
Tespitlerimizi yaptık ;
A. Fundamental, yani “Temel Futbol Eğitimi” yönünden Avrupa’lılardan gerideyiz.
Bence bunun 2 ana nedeni var..
1. Spor Kültürü :
Avrupa’da Anne ve Baba gençliklerinde spor yapmış oluyorlar. Yani “Spor Kültürü” olarak aramızda uçurum var !..
2. Antrenman Yaşı :
Onlar 6-7 yaşlarda sistemli temel spor/futbol eğitimine başlıyorlar.. Bizde sistemli eğitim 13-14 yaşlarda başlıyor ve o güne kadar aldığı yanlış eğitimleri düzeltmek zaman alıyor ve tren kaçıyor !..
B. Biz “Doğaçlama” ve “Kaba” oynuyoruz.. Onlar daha “Disiplinli” ve “Sistemli” oynuyorlar..
Bence bunun da 2 ana nedeni var..
1. Alt Yapı Antrenörlüğü, ayrı bir “Dal” olmalı :
Futbolu bırakmış ve antrenörlük diploması almış olan herkes, kısa sürede A takımlara kapağı atmaya çalışıyorlar.. Çünkü maalesef çağın tanrısı, para orada var !..
Sonuç Odaklı olmaktan ziyade Süreç Odaklı, çok tekrarlı ve çok çalışmalı eğitimlere uygun karakterde Alt Yapıcı Antrenörlerimiz çok az..
Bunun çözümü Alt Yapı Antrenörlüğü Bölümü adı altında ayrı bir Bölüm açmaktan geçer..
Alt Yapı Antrenörü, profesyonel takım antrenörlüğü yapamaz !.. NOKTA diyeceksin, alt yapı antrenörünün kapının eşiğine koyduğu ayağını içeri çekeceksin.
Ona göre de Maaş ve Başarı Primi kriterleri koyacaksın.. O zaman herkes işine bakacak, aklı başka yerde olmayacak !..
2. Çocuklarımızın Gelişmiş Futbol Eğitimine karşı Duyarsızlık veya Algılama Sorunu:
Konsantrasyon, yani Odaklanmada büyük sorun var.. Çağımızın sorunu !..
Kaba işlerde varız, ince işlerde yokuz !.. Çünkü ince işler akıl gerektiriyor, konsantrasyon gerektiriyor, birlikte çok çalışmayı gerektiriyor..
Duran toplarda hem biz kullanırken, hem de rakip kullanırken sıkıntımız var, çünkü orada da akıl oyunları var ve biz bu ince işlerde gerideyiz..
Ed Graper gelmeden önce, sahayı basit olarak, enine 35’er metrelik 3 ana bölüme ayırıyorduk ve “Evlatlar”a diyorduk ki ;
1. Bölge : Savunma > Çalım Yasak !.. Garanti Oyna, Risk Alma !..
2. Bölge : Orta Saha > Çalımı sadece markajdan kurtulmak için yap, Gelmeden Oyna..
3. Bölge : Forvet > Çalım, Şut vs.. her şey serbest.. Allah’ın verdiği tüm yeteneklerini kullan..
Ed Graper geldi, 35’er metrenin çok büyük mesafeler olduğunu söyledi..
35 metrenin ilk 10 metresinde “İyi” görünen bir oyuncunun, diğer 20-25 metresinde “verimsiz” işler yaptığını ispatladı..
Biz de sahayı enine 21’er metrelik 5 ana bölüme ayırmaya başladık..
1. Bölge : Ceza Alanı
2. Bölge : Savunma
3. Bölge : Orta Saha
4. Bölge : Oyun Geliştirme
5. Bölge : Gol Bölgesi
En önemli eksiğimiz birinci ve beşinci bölgelerde !..
Yani 20 ila 85 metreler arasında, ehh iyi görünüyoruz.
Ancak kendi kale alanımızdan çıkışlarda ve karşı kale alanında sonlandırmalarda eksiklerimiz çok, hem de pek çookk !..
Zaten bunlar da Türk Futbolu’nun en önemli eksikleri..
Ben şimdi herkese soruyorum ; Pardon, herkese soruyorum dediğim yanlış anlaşılmasın ;
Sadece A takım yöneticiliğinden öte gözü başka hiçbir şey görmeyen, futbolun sadece skoru ile ilgilenen, hobi diye belledikleri futbolun inceliklerini hiç bilmeyen popülistlere sormuyorum tabii ki !..
Ben bu “Yetiştiricilik” meselesine kafalarını takmış olan bir avuç azınlığa soruyorum ;
Milli Eğitim’de Türkçe, Tarih, Coğrafya, Edebiyat, Din, Matematik, Fizik, Kimya, Sağlık, Felsefe, Müzik, Trafik, Yabancı Dil, Beden Eğt. dersleri var, değil mi..
Bizim bu işimizde de Kaleci Antrenörlüğü var, değil mi..
Peki, neden Savunma Antrenörlüğü yok ?
Peki, neden Orta Saha Antrenörlüğü yok ?
Peki, neden Duran Toplar Antrenörlüğü yok ?
Peki, neden Forvet Antrenörlüğü yok ?
Hem “Çok” çalışacağız, hem de “Verimli” çalışacağız..
İkisini birden “tam” beceremiyoruz çünkü !..
*** İnce İşler Zamanı ***
Esen kalın,
Seyit Mehmet ÖZKAN
Altınordu FK Yediemini
Not :
Başkaca “bize ait” bir ana sorun olan “Babalar”ı Allah’a havale ediyorum. Artık söyle söyle dilimde tüy bitti, çünkü !..
Hala her topa vurduktan sonra, tribündeki babasından “Okey” işareti bekleyen Minikler görüyorum, yeterin artık Babalar..
Yapmayın etmeyin, Milli Eğitim’de, yani okulda çocuğunuzun Türkçe dersine girip, öğretmene karışıyor musunuz, kardeşim ?!?!..
Zor dostum zor, babaları sportmen yapmak, gerçekten çok zor !..