Kıymetli Futbolseverler merhaba,
2007 yılının ilk günleriydi.. Eski kulübümüzün Alt Yapı tesislerinin yapımına başlamıştık..
Hem 2 tane eski sahayı yeniliyoruz, hem yeni sahalar yapıyoruz, hem de Sosyal Bina’yı, yani çok hummalı bir çalışma içindeyiz..
Bir gün, benim gençlik yıllarımdaki ünlü Ankaragücü’nün başarılı forveti olan Coşkun Süer Hocamız ziyarete geldi..
Kendisi şimdi olduğu gibi, o zaman da TFF Ege Bölgesi Baş Antrenörü idi..
- Yahu Mehmet bey, iyi hoş, güzel şeyler yapıyorsun ama buranın rüzgarını ne yapacaksın kardeşim!, dedi ..
Yani o arazinin bir boğaz üzerine kurulu olduğunu ve rüzgarının çok olması nedeniyle, futbol oynanmasına engel teşkil ettiğini uyarmıştı..
Hemen ertesi günü, kardeşim Mustafa’ya konuyu açtım, statik hesaplarını yaptık, hemen imalata başladık..
Bir ay sonra 1 no.lu sahanın bir uzun, bir de kısa kenarlarına, boydan boya 7,5 metre boyunda Çelik Paneller koymuştuk..
Coşkun Hoca’yı davet ettim, şaşırdı, Mehmet bey şimdi anladım ki, sen bu işe baş koydun, dedi..
Sonra Coşkun ağabey ile Alt yapıcılık konusunda bir çok sohbetimiz oldu..
Kendisi gerçekten “Bilge” kişidir, ama biraz “Doğrucu Davut” olduğu için, öyle her yerde konuşmaz..
Ama ben de herkesten birşeyler kapmaya çalışıyorum, Coşkun ağabeyi yakaladıkça “dürtüyorum”..
- Abi şu şu iş yanlış, bu işi böyle yapmak lazım !..
falan gibi sözlerle onu biraz da kızdırarak, konuşturmaya çalışıyorum..
Bir gün bana dedi ki ;
- Yaaa Memet bey, 12-13 yaşında yetenekli çocuğu buluyoruz da, onu 18-19 yaşlara kadar nasıl doğru düzgün büyüteceğiz !..İşte bütün mesele bu !..
Yakalamıştım işte !.. Zurnanın zırt dediği yer burasıydı işte !..
Üstüne gitmeye başladım..
- Yani Coşkun Ağabey, sen şimdi yılların futbol adamısın.. Yetenek var ama biz işleyemiyoruz, mu demek istiyorsun ?
- Evet aynen öyle, bir sürü olumsuz etken var, sen şimdi burada bir kısmını halletmeye çalışıyorsun ama, işin çok zor!, dayanamazsın!..
Vallahi de billahi de “dayanamazsın” dedi.. Ben yine dürtmeye devam ettim;
- Ağabey, un var, yağ var, şeker var, el birliğiyle helvayı yapacağız işte.. Nedir bu zor olan abi !..
- Yaa kardeşim, bu çocuğun babası var, dayısı var, komşusu var, okulu var, mahallesi var, meneceri var, ergenliği var, var oğlu var!.. hangisiyle uğraşacaksın !..
- Abi sen şimdi sahanın içinden değil, sahanın dışından bahsediyorsun, öyle mi !..
- Ha şunu bileydin be Memet bey !..
- Abi biz herkese “adaletli” olacağız, herkese “doğru”yu söyleyeceğiz, çocuklara oturup kalkmayı öğreteceğiz..
- Ben daha yarısını söyledim, hadi bana eyvallah !..
Hemen Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Psikolog Ferudun Dorak Bey’den randevu aldım. Yarım zamanlı olarak bize destek olmasını ikna ettim.
Ardından yeni mezun bir Psikolog olan Seren Hanım ile tanıştım. Onunla da tam zamanlı olarak çalışmaya başladık.
Seren hocamıza Hacettepe Üniversitesi’nde Spor Psikolojisi üzerine master yapması yönünde destek verdim..
Çok acılar çektik, çok tecrübeler yaşadık, çok sevinçlerimiz kursağımızda kaldı, çok üzüntülerimizi içimize attık !..
Bazen yıkıldık ama yılmadık, bazen yükseldik ama hemen yere indik, dayanıyoruz hala..
10 yılımızı geride bıraktık.. Dolu dolu 10 yıl.. Artık ağaç meyve vermeye başladı, şükürler olsun..
Ama itiraf ediyorum ki, hala Coşkun ağabey haklı, biliyor musunuz !..
Hala asıl problem Saha İçi’nden çok, Saha Dışı’nda !..
İşte bu yönümüzü güçlendirmek adına, çok önemli bir transferimiz oldu..
- Ebru Yıldırım
- Henüz 25 yaşında..
- Egzersiz ve Psikolojik Performans Antrenörü
- Gazi Üniversitesi BESYO mezunu
- Yüksek Lisans Konusu : Futbolcularda Durumluluk Kaygısı ve bunun Performansa Etkisi
- İngiliz Cambridge Üniversitesi Sporcu Psikoloijisi ve Nefes Egzersizleri Eğitimi
- Türkiye’de birkaç Süper Lig kulübünde kısa süreli deneyimler..
- İngiltere’de birkaç Premier Lig kulübünde kısa süreli stajlar..
- Egzersiz ve Psikolojik Gelişim üzerine, tüm dünya ile iletişim..
- Amacı : Ülkemizde büyük boşluğu olan Egzersiz ve Psikolojik Gelişim alanında, Dünya Futbolu ile paralel gelişmişlikleri takip ederek, kalifiye sporcular yetiştirmek suretiyle ülkesine hizmet etmek..
- İsteği : Bu amacını gerçekleştirmek yolunda, Gelişim’e ve Değişim’e önem veren teknik ekiplerin içinde olmak..
Çok gezmiş, popülizme yenik düşmüş!.. Sezon başlarında hep değerli görülmüş, ancak sezon başladıktan itibaren, hep giderek değersiz görünmeye başlamış !..
Çünkü Sistem tümüyle Sonuç Odaklı !.. Herkesin derdi bu Pazar’ı kazasız belasız nasıl atlatırız !.. 3 puanı nasıl alırız !..
- Hey Antrenör birader bi baksana !.. Sahada ne yaptırıyor bu kız yaaa !.. Ne bu meditasyon ayakları !.. Bunlar topçu mu, yoksa budist mi lan !..
- Hey Antrenör!, ne bu böyle yaa, herkesin elinde küçük küçük toplar !.. o ona atıyor, o da öbürüne !.. Ne yapıyosunuz siz kardeşim yaa !.. Sirk mi lan burası !..
Kızmayın o yönetici arkadaşa.. Zavallım nerden bilecek ? Görmemiş ki !.. Görmemek mazerettir çünkü.. Cehalet de..
Her neyse işimize dönelim ;
- Ebru hocamıza, 15 ila 19 yaş arasında, en önem verdiğimiz 4 takımımızda yer alan “Evlatlarımız”ın Beyinlerini emanet ediyoruz..
Hala ne beyni kardeşim! diye düşünenler varsa eğer zaten buraya kadar bu yazımı okumaya dayanamamışlardır :)..
10 ila 13 yaş takımlarımızda yer alan “Evlatlarımız” bir Satranç oynuyorlar ki, şaşar kalırsınız..
Çok yakında size rakip olacak kadar iyi “Briç” oynayan Evlatlarımız da olursa şaşmayın Coşkun Ağabeyim..
BEYİN, YÜREK ve EL (futbolda AYAK) .. *** Muhteşem Üçlü ***
Ama önce BEYİN ***
Ebru Hocam,
Hoş geldiniz aramıza, Süreç Odaklı Sistemimiz tam size göre..
Coşkun Süer Ağabeyim,
Sizden izin almadan aramızda yaşanmışlıkları yazdım, siz beni af edersiniz, çünkü siz benim büyüğümsünüz..
Kalın Sağlıcakla,
Seyit Mehmet Özkan
Altınordu Arması Yediemini