“YETENEK NASIL GELİŞİR”

İzmir’de gerçekleştirdiğimiz etkinlikte konuşan Bolat, “Çocuklara ‘Buna ağlanır mı?’ veya ‘Buna üzülünür mü?’ dediğimizde çocuk duygusunu bastırır. Duygusunu bastıran çocuk hayatını yaşamaz. Çocuğumuza veya oyuncumuza küstüğümüzde ‘Sen benim istediğimi yapamazsan, benim sevgimi alamazsın.’ mesajı vermiş oluruz. En çok yapılan yanlışlardan birisi de çocukları karşılaştırmak. Karşılaştırdığımızda ‘Sen onun gibi olursan, seni severim.’ mesajı vermiş oluruz. Tüm bu mesajlar çocukta değersizlik ve yetersizlik inancı yaratabilir.”

ÇOK TEKRAR ŞART AMA TEKRAR BİLİNÇLİ OLMALI

Bolat, “Çocuklarımızın ve sporcularımızın potansiyellerini geliştirmek istiyorsak, elbette çok tekrarın önemli olduğunu biliyoruz. Ancak, asıl kritik olan bu tekrarın bilinçli ve hedefe yönelik bir şekilde yapılmasıdır. Bu süreç, bir gelişim planı çerçevesinde, sistematik bir özdeğerlendirme ve geri bildirim süreci ile desteklenmelidir. Antrenman sırasında bu şekilde çalışıldığında, antrenör oyun sırasında çocuklara müdahale etme ihtiyacı duymuyor. Çocuklar da bu sayede oyundan çok daha fazla keyif alıyor.” Dedi

Özgür Bolat, ödül ve övgünün çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerinden bahsederek sözlerini şöyle tamamladı:
“Ödülle çocukları motive edebilir, onlara bir işi yaptırabilirsiniz; fakat o işi sevdiremezsiniz. Örneğin, ödülle çocuklara kitap okutturabilirsiniz ama kitap okumayı sevdiremezsiniz. Yapılan bilimsel araştırmalar da bunu açıkça ortaya koyuyor. Ayrıca, antrenörlerin oyun sırasında çocuklara fazla müdahale etmesi, kızması ya da sürekli talimat vermesi de sakıncalıdır. Peki, bunu neden yapıyorlar? Aslında bu davranışları, çocukları önemsediklerini göstermek için sergiliyorlar. Bu niyet doğru olabilir, ancak asıl önemli olan küçük yaşta kazanmak değil, oyundan keyif almayı sağlamaktır.”